SHAPSUGH KARA BEYLE SÖYLEŞİ

Kendinizden biraz bahseder misiniz? Eğitim durumunuz ve mesleğiniz.
Ankara’da, 1967 yılında doğdum. Hacettepe Tıp Fakültesi’nde okudum. Şu anda doktor olarak hayatımı sürdürmekteyim.  Evliyim. 2 çocuğum var.

Adige-Abhazların hangi boyundansınız?
Şapsuğ’um.

Çerkeslik yaşamınızda ne kadar önemli?
Çerkesliğimi son yıllarda yaşadığımı söyleyemem. Benim Çerkeslik anlayış biraz köhneleşti herhalde. Ben biraz bu konuda tutucuyum. Genç yaşlı ilişkileri dejenereleşti. Ne yaşlı yaşlığını biliyor ne genç gençliğini! Kadın-erkek ilişkileri de tuhaflaştı. Artık Çerkes gelenekleri ile değil Türk-İslam gelenekleri ile yaşıyorlar. Baktım, ben bu ‘’yeni Çerkes kültürü’’ne adapte olamıyorum, kendi kabuğuma çekildim.

Yetiştiğiniz çevre nasıldı? Aileniz dindar mıydı?
Son derece muhafazakar bir çevrede yetiştim. Anadolu’nun en muhafazakar kasabalarından biridir yetiştiğim yer. Annem pek değildi ama babam baya koyu dindardı.

Dindar olarak mı yetiştirildiniz? Ne ölçüde, nasıl?
Babam ne kadar dindar olursa olsun, annem yetişmemizde daha etkin oldu. Kardeşlilerim de ben de babamdan çok korkardık. Sert ve acımasızdı. Annem Çerkesce konuştuğunda azarlardı. Çocuklara kötü örnek oluyorsun derdi.  Biz gene de annemizin Çerkesce konuşmasını istiyorduk. Onun sayesinde babamın baskılarından kurtulduk.

Eski dininize inanmayı neden bıraktınız?
Daha önce toplumun yüzde 90’ı gibi Müslüman’dım. Yani namaz kılmazdım, Kuran ne yazıyor bilmezdim. Cumalara gitmezdim. Ara sıra kilo vereyim diye oruç tutardım o kadar. Fetullahçı bir wunekoşum vardı. Benim bu hayat tarzıma çok kızıyordu. Çok da sevdiğim bir insandı. Bir gün bana ‘’Bak, Kuran’ı oku, eğer seni ikna edemiyorsa o zaman yakanı bırakacağım’’ dedi. Ben de olur dedim ama pek ciddiye almadım. O da peşimi bırakmadı. Sonunda Kuran’ı okudum ve ateist olmaya karar verdim. Wunekoşum çıldırdı. Günlerce benimle konuştu ikna etmeye çalıştı. Çok uzun tartışmalar yaptık. Sonuç olarak, ne söylesem; ‘’onu öyle anlamayacaksın, orada onu kastetmiyor, kitabı bir bütün olarak değerlendireceksin’’ türünden cevaplar aldım. Tartışmalar aylarca sürdü. Ben ateist oldum, ama onu da deist yaptım!

Yurtta aynı odada kaldığım bir Ermeni arkadaşım vardı. Baya politik bir çocuktu. Sohbetlerimiz genellikle Ermeni ve Çerkes halkının çektikleri üzerineydi. Bir gün dedi ki, siz Çerkesler eğer İslamiyet’i kabul etmeseydiniz, şimdi bu durumda olmazdınız! Saatlerce konuştuk. Ben de bu Hıristiyanlık ne mene bir şey diye merak uyandı. O zamanlar böyle internet falan yok. Okul kütüphanesine baktım. Kutsal Kitap yok. Sonra dersler, sosyal hayat derken bu konuyu unuttum. Okulu bitirdim. Askerliğimi yaptım ve işe başladım. İşin ilk günü, çalıştığım kliniğin karşısında bir kilise vardı. Benim ofisin penceresi kilisenin giriş kapısını görüyordu. Kapı komple demirdi. Kale kapısı gibi.

Bir Pazar nöbetinde kiliseye gelenleri gördüm. Kadın, erkek, çoluk, çocuk. Sadece filmlerde olur zannederdim. Canlısını görünce çok hoşuma gitti. Bir ibadethaneye hep birlikte ailece gidebilmek ne güzel bir şey dedim.

Sonraki günlerde, gazete okurken, kibrit kadar bir ilan gördüm. Bedava İncil. İçinde de 100 Dolar diye. Şaka yapıyorum. İçinde 100 Dolar yazmıyordu. Ben de bir tane istedim. Bir hafta içinde geldi. Bir solukta okudum. Kuran’la uzaktan yanından alakası yoktu. Bir yıl kadar Kutsal Kitap ve Hıristiyanlık ile ilgili makaleler okudum. Ve karar verdim. Hıristiyan oldum.

Ailenizle ilişkiniz nasıl etkilendi?
Çekirdek ailem (eşim ve çocuklarım) ben Hıristiyan olduktan sonra hayatıma dahil oldular zaten. Annem, babam ve kardeşlerime de bu konuda bir şey söylemedim. Zaten ayrı kentlerde yaşıyoruz. Bayramdan bayrama görüşüyoruz.

İnancınız nedeniyle kültürünüzde olan ama uygulamadığınız şeyler var mı (Kapanmak, dans etmek, kadınlarla ya da erkeklerle bir arada olmamak vb.)
Ben bu soruyu, Müslüman arkadaşlarıma sormuştum. Bana da sorulacağı hiç aklıma gelmezdi. Adam 40 kuşak Çerkes, ama adı Abdullah! Soruyorum niye Abdullah, diyor ki ‘’Ne var bunda, senin adın da Cengiz!’’. Haklı! Beni Türkiye asimile etti, seni Müslümanlık! Her zaman ‘’İyi ki Hıristiyan olmuşum’’ demişimdir. Bu konu çok uzun ben kısa keseyim. Hıristiyanlık inancı benim kültürüne müdahale etmiyor, asimile etmiyor.

İslam’dan ayrılmak aile ilişkinizde sorunlara neden oldu mu?
Hayır.

İslam’dan ayrıldıktan sonra siyasi görüşlerinizde ayrımlar oldu mu? Siyasi görüşlerinizi nasıl sınıflandırırsınız?
Sosyal demokrattım. Ama şimdi daha sol bakıyorum dünyaya. Her solcu gibi, görüşlerimi çağdaş, insan haklarına saygılı ve dürüst olarak sınıflandırıyorum.

Müslüman toplumunda doğup büyüyen bir kadın/biri olarak herhangi bir “baskı” ile karşılaştınız mi?
Evet. En çok da çocukken. Kuran Kursu bizim kuşağın en büyük kabusuydu.

Din değiştirenleri araştırdınız mı?
Hayır.

Aileniz ve arkadaşlarınıza Hıristiyan olduğunuzdan söz ettiniz mi yoksa gizlediniz mi?
Daha önce de belirttiğim gibi biz zaten Hıristiyan bir aileyiz. Ama annem, babam ve kardeşlerime de bu konuda bir şey söylemedim. Gerek de duymadım.

Aileniz ve arkadaşlarınız İslam’dan ayrılmanızı nasıl karşıladı?
Arkadaşlarım genellikle sol tandanslı insanlar. Türk olanlar normal karşıladı. Ama Çerkes olanlar da tuhaf bir gerginlik oldu. Ancak sonradan hepsi normale döndü. Hatta daha da iyiye evirildi diyebilirim.

Hristiyan olmak isteyen ancak şu veya bu şekilde geri çekilenlere ne tavsiye edersiniz.
Huzura kavuşmak ve kendi kültürünüzden kopmadan yaşamak isteyenlere bir an önce bir kiliseye gidip, İncil almalarını tavsiye ediyorum.

Çerkes toplumuna iletmek istediğiniz bir mesaj var mı?
Ermeni arkadaşımın yıllar önce bana söylediğini ben hemşerilerime söyleyeyim.
‘’Siz Çerkesler eğer İslamiyet’i kabul etmeseydiniz, şimdi bu durumda olmazdınız!’’
İsteyen istediğini anlasın artık.

Düşüncelerinizi bizimle paylaştığınız için teşekkür ederiz.
Ben teşekkür ederim.